su
Su, bilinen tüm yaşam formları için hayati önem taşıyan tatsız ve kokusuz bir maddedir. Yaşam için gereken tüm fiziksel ve kimyasal olaylar suyun özellikleriyle gerçekleşebilir. Bu nedenle biyologlar suya "yaşayan sıvı" adını vermişlerdir. Vücudumuzun üçte ikisi ve dünyanın beşte ikisi sudur. Vücudumuzun ısı dengesi, hücre içi yaşamın devamı, besinlerin yakılması ve sindirilmesi suya bağlıdır. Ayrıca su çok iyi bir arıtıcıdır.
Günlük sadece gerekli miktarda su içmek koruyucu bir yöntemdir. Su temiz ve alkali olmalıdır. Uzmanlara göre yetişkin bir insanın günlük su tüketimi 2-2,5 litre olmalıdır. Ancak bu yaşa, cinsiyete ve iklime göre değişmektedir. Çok az su içen birinin aniden su tüketimini artırması önerilmez. Çünkü vücut her şeye alışır, susuzluğa da. Ancak bu kötü alışkanlığın bedeli hızlı yaşlanma ve çeşitli hastalıklardır.
Detoks (arınma) amacı vücutta biriken toksinleri atmaktır. Çağımızın toksik (zehirli) ortamında, doku asidi atıkları, kimyasal ve ağır metal kalıntıları vücutta her zamankinden daha hızlı birikerek daha fazla alerjiye, zihinsel ve fiziksel engelliliğe yol açar. Sağlıklı kalmanın ve rahatsızlığı azaltmanın doğal bir yolu olarak, son yıllarda alternatif ve tamamlayıcı sağlık uygulayıcıları tarafından bitkisel ve homeopatik temizleme (detoks) programları hakkında daha fazla şey duymaya başladık.
GÜNLÜK YAŞAMDA DETOKS ÖNERİLERİ
Detoks yöntemlerinden bazıları; vücudun özel alkali diyetlerle arındırılması, belirli sürelerle meyve - bitki diyetleri, vücudu toksinlerden arındıran ve temizlenmesine yardımcı olan bazı vitamin ve aminoasitlerin bilinçli kullanımı, lavman, soğuk ve sıcak su banyoları, sauna, hamamdır.
Günlük hayatta yediğimiz ve içtiğimiz birçok şeyin asidik formda olduğunu düşünürsek, ilk yapmamız gereken şey alkali form diyeti uygulamaktır. Asidik besinlerden uzak durup, bunların yerine alkali - temel besinler - içeceklerden oluşan 3 haftalık bir diyet uygulamak çok iyi bir detoks programı olacaktır.