Nefes
Nefes hayat demektir. Yeni doğmuş bir bebeğin yaptığı ilk şey nefes almaktır. Çoğu insan, doğru nefes almanın ne olduğunu ve neden gerekli olduğunu bilmeden, sadece hayatta kalmak için refleksif nefesler alır. Basit bir şey gibi görünen nefes alma neden bu kadar önemlidir? Nefes, hem beden hem de zihin için temel ihtiyaçları içerir.
Sanskrit metinlerinde bahsi geçen Prana, nefes veya evrensel kozmik enerji olarak tercüme edilebilir. Burada, nefes almanın boyutlarının, yani genellikle göz ardı edilen ancak evrensel bir anlamı olan bu sürecin farkına varırız. Doğu geleneklerinde, nefes alma, basit bir hava alma ve verme sürecinden farklı olarak görülür. Dünyadaki tüm insanlar aynı gaz karışımını solusa da, nefes alma yolları da önemli bir faktördür.
Meditasyon
Meditasyon, Tibet, Çin, Hindistan, Japonya ve Tayland gibi Uzak Doğu kültürlerinde yaygın olan, farkındalık yoluyla kendini tanımanın bir yoludur. Başka bir deyişle, asla durmayan ve henüz anlaşılmamış ve anlaşılması çok da mümkün olmayan zihin denen mekanizmaya müdahale etmeden, onun yönüne girmeden, yani geçmişe ve geleceğe girmeden ve sadece şimdiki anda kalarak bir gözlemci olmaktır.
Gözler kapalı ve dik oturarak sessiz bir yerde yapılan pasif meditasyonda (ZEN), aslında hiçbir şey yapılmaz. Başka bir deyişle, bir hareketsizlik anıdır. Kişinin kendi varlığıyla baş başa kalma halidir. Bilinçli uyku olarak da özetlenebilir. Aktif meditasyonda, farkındalıkla yapılan herhangi bir eylem vardır. Bu, kontrollü veya otomatik nefes alma, dans etme, yoga, egzersiz veya bulaşıkları yıkamak olabilir. Zamanla, meditasyon hali günlük işlerimize de uygulanır ve etrafımızda meydana gelen olaylara farkındalık getirir. Farkındalığımızı arttırarak zihnin ve çevresel koşulların yönlendirmesinden kurtulur ve kendimizi istediğimiz gibi kullandığımız bir konuma gireriz.