Bütünsel Sağlık
Holizm, bütünün onu oluşturan parçaların ötesinde bir şey olduğu görüşünü vurgulayan felsefi yaklaşımların ortak adıdır. Bu yaklaşıma göre, bütün, yalnızca bileşen parçalarını analiz ederek anlaşılamaz. Gerçeği duyabildiğimiz ve görebildiğimiz tüm unsurlar bütünü oluşturur. Bu bakış açısından, holistik yaklaşım tıp alanında da geçerliliğini korumaktadır.
Bütünsel Sağlık’ın ana teması “Hastalığı nasıl tedavi ederiz” değil, “Sağlığı nasıl koruruz”dur. Yapılacak doğru şey, kişi hastalanmadan önce pahalı ve özel tedaviler yerine önleyici sağlık önlemleriyle sağlıklı ve iyi kalmaktır. Hem fiziksel hem de ruhsal olarak tamamen sağlıklı olmak.
Ayurveda
Ayurveda'ya göre, zihin-beden-enerji dengesizliğinin ifadesi olan hastalıklar en erken ciltte kendini gösterir. Tedavide enerji merkezleri "Çakralar" ve "Doşalar"daki dengesizlik ortadan kaldırılmaya çalışılır, bitkisel formüller kullanılır, doşaları dengelemek için beslenme ve yaşam tarzında müdahaleler yapılır, ruh sağlığı açısından psikolojik destek verilir ve üzgün ruh halleri ortadan kaldırılmaya çalışılır. Yoga, meditasyon, pozitif bakış açısı, doğal, organik, bitkisel, katkı maddesi içermeyen beslenme ve aromatik masaj da Ayurveda'da çok önemli bir yere sahiptir.
THC
Geleneksel Çin Tıbbı, her şeyin birbiriyle enerji bağlantısı olduğu, hareketin YIN & YANG prensipleriyle açıklandığı bütünsel bir bakış açısına dayanan bir Doğu öğretisidir. Geleneksel Çin Tıbbı Taoist felsefesinden gelir. Taoizm'in kurucusu Lao-Tsu'ya göre, nesnelere ve kavramlara verdiğimiz anlamlar arzulara ve amaçlara yol açar. İyi - kötü, düşük - yüksek, aydınlık - karanlık, sevgi - nefret gibi ikili anlamların karşıtlığını fark ettiğimizde, arzularımızı ve amaçlarımızı aşar ve eylemsizliğe ulaşırız. Eylemsizlik bir kez kavrandığında, akış başlar ve uyumlu yaşama giden kapı açılır.
Anadolu Tıbbı
Anadolu kültürü ilk medeniyetlerin kesiştiği noktada yer aldığından, geleneksel sağlık alanında çok zengin bir geçmişe sahiptir. Bu zenginliğe, Şaman şifa geleneklerine olan eski Türk inancı, İslam sonrası Arap ve Fars şifa uygulamaları ve dönemin modern tıbbi bilgisi de katılmıştır.
İbn-i Sina, Yunanca, Farsça ve Hintçe eserlerin yoğun bir şekilde çevrildiği ve incelendiği İslam'ın Altın Çağı olarak bilinen dönemde önemli çalışmalar ve çalışmalar yürütmüştür. El-Razi ve Farabi tıp ve felsefe alanlarına yenilikler getirmiştir. İbn-i Sina, metafizik ve fizik arasında bir bağlantı kuran ve bu iki bilimden de yararlanan bir bilgi alanı olduğunu savunmuştur. Eserlerinin en ünlüleri, felsefe ve bilimi kapsayan çok kapsamlı bir eser olan Kitab al-Şifa (Şifa Kitabı) ve El-Kanun fi't-Tib'dir (Tıp Yasası).